futhark alfabesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
futhark alfabesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Temmuz 2019 Cumartesi

İskandinav Runik Alfabesi #19: Berkana (Kayın Ağacı)


Kayın ağacı meyvesiz oluşuna rağmen 
sayısız filizler çıkarır;
yapraklı dallar, tepesi süslenmiş
göğe uzanır.


Berkana doğurganlık rünü olarak bilinmektedir. Doğurganlık ve doğum ile ilgisinden dolayı Kuzey inancında kayın ağacı ile ilişkilendirilir.

İskandinav inancında doğum sancılarını hafifletmek için kullanılan ve ebelerce kutsal sayılan bir “doğum rünü”dür. Bu çağrışımların altında ismi Bercha ya da Bertha olarak bilinen kayın ağacı tanrıçası ismi vardır. Kayın ağacı tanrıçası, Toprak Ana’nın bir görünüşüdür. Yani büyük tanrıçanın kendisidir ve siz onun ellerindeyken güvendesinizdir.


Berkana rününün kayın ağacı ile ilişkisinden daha ayrıntılı bahsetmem gerekirse; bu ağaç genellikle baharda doğanın yeniden uyanışını ve yeni bir hayatın doğuşunu simgeler. Erkeklerde ve hayvanlarda verimliliği arttırmak için evlerin ve ahırların çevresine veya içine kayın ağacı fidanları yerleştirilirdi. Hatta genç erkeklere kayın ağacı dalları ile vurulurdu. Berkana burada verimlilik anlamıyla da yorumlanabilir.


Berkana runik harfi aynı zamanda herhangi bir yeni şeyi kutsamak amacıyla da kullanılır. Başarıya ulaşmak istediğiniz konuyu zihninizde canlandırarak elinizle havaya bu rünü çizebilirsiniz ya da fiziksel bir nesnenin üzerine kazıyarak niyette bulunabilirsiniz.  



İskandinav Runik Alfabesi #18: Tiwaz (Savaş)


Tiw soylu olana güven işaretidir

bulutlu gecelere yol gösterir
yanılmaz.


Tiwaz, İskandinav mitolojisinde savaş tanrısı Tyr’in isimlerinden biri olarak geçmektedir. Savaş tanrısı ile bağlantılı olan bu rün harfi hayatınızda bir “savaş”a hazır olmanız konusunda sizi uyarır. Sizin savaşçı yönünüz ile ilgilenir.


İskandinav anlatılarında Tyr/Tiwaz adalet, cesaret, onur ve kendinden daha yüksek bir gayeye kendini adamak ilkelerini içerir. Bir savaşçı olmak tam olarak disiplin ve kararlılık gerektirir. Dışarıdan gelen baskıya boyun eğmektense kendi hakikatlerimizi yaşamamız gerektiğini bize söyler.

Tiwaz rününü kendinizi güçlendirmek ya da cesaret gerektirecek bir konuda yardım istemek için kullanabilirsiniz. Anlatılanlara göre savaşçılar silahlarını kutsamak ve güçlendirmek için bu rünü kılıçlarının, baltalarının üzerine kazıyarak savaş tanrısından yardımda talep ederdi.


Tiwaz rününün isim babası olan Tyr'den kısaca bahsetmek gerekirse;

Odin'in oğlu, gökyüzü ve savaş tanrısıdır. Tanrıların en cesurudur. Haftanın ikinci günü olan Salı günü ismini Tyr'dan almıştır (Tirsdag). Cesareti ise kurt Fenrir'e göz kulak olmayı kabul etmesinden gelmektedir. Mitolojide “tek elli tanrı” olarak bilinen savaş ve adalet tanrısı Tyr hakkında daha fazla bilgi için "Onur ve Adaletin Tanrısı TYR" isimli yazımı okuyabilirsiniz!



İskandinav Runik Alfabesi #17: Sowilo (Güneş)


Güneş deniz yolcularına rehberlik eder
balıkların yunağı boyunca karşı sahile taşıyan
deniz aygırı onları karaya getirene dek.


Sowilo, güneş anlamına gelir ve Hagalaz, Naudiz ile İsa gibi olumsuz rünlerden hemen sonra gelen olumlu bir harftir. Runik alfabede kötüyü kova gücüne sahip olan önemli harflerden biridir. Sowilo, “Parlayan bir aydınlık” ve “buzun rakibi” gibi isimlerle anılmaktadır.


En büyük gök cismi olan güneş, pek çok kültür tarafından tanrısal olarak kabul edilmiştir. Her şeyin büyüyüp gelişmesini sağlayan yegâne güçtür. Güneş aynı zamanda ruhsal aydınlanma için de uygun bir semboldür. Kişisel gelişime rehberlik eden verimli, üretken gücü simgeler.

  • İskandinav mitolojisinde güneşin yaratılışı:

Odin ile erkek kardeşleri Vili ve Ve evreni yaratırken güneşi en tepeye koymuştur. Düzyazı Edda’da Snorri Sturluson güneşin yaratılışından şu şekilde bahsetmiştir:

Mundilfari adında bir adamın iki çocuğu vardı. Çocuklar o kadar güzel ve harikaydılar ki adam kızına Güneş, oğluna ise Ay adını verdi. Kızını büyüyünce Glener isimli bir adam ile evlendirdi. Ancak tanrılar bu durumdan hoşnut olmadı ve erkek kardeşi ile kızı babalarının ellerinden alıp göklere yerleştirdiler.


İskandinav Runik Alfabesi #16: Algiz (Geyik Ayağı Otu)

Geyik ayağı otu bataklıkta büyür
suda cilalanarak, vahşice yaralayarak;
kanlarını yakar, üzerine elini değdirecek olanın.



Algiz kelime anlamı olarak “geyik ayağı otu” olarak bilinen koruyucu işaret olarak yorumlanır. Bu rün harfi karşınıza çıktığında olası herhangi bir tehlikeden korunacağınızı söyler.


Hayatımızda pek çok engelle karşılaşırız ve bu engeller bize gerçek tehlikeleri gösterir. Fakat Algiz sizin görünmeyen güçler tarafından korunduğunuzu belirtir. Kötü huylu düşmanlar, doğal afetler, hastalık, şiddet ve diğer olumsuz tüm etkenlerin bu rünü taşıdığınız müddetçe size zarar vermeyeceğine inanılır.

Algiz, hem “geyik” ile hem de “ayak otu” denen sihirli bir bitki ile ilişkilidir:

  • Geyik anlamı

Bir geyiğin boynuzları ile Algiz rününün arasındaki benzerlik aynı zamanda ikisi arasındaki anlam bağını güçlendirir. Geyik ya da erkek geyik, eski İskandinav ve Germen toplulukları için iri bir hayvandı. Geyik aynı zamanda şamanların ve sihirbazların totem hayvanı olarak görülürdü. Hatta Odin’in ünvanlarından biri geyik anlamına gelen “Elgr”dir. Germen mitlerindeki eş değeri ise “Woden”dir ve Vahşi Avın Boynuzlu Lideri olarak anlamlandırılır.



  • Ayak otu anlamı

Eski zamanlarda bitkiler sihir yapma amacı ile kullanılıyordu. Eğer bir bitki fiziksel etki üretiyorsa, sihirli bir seviyede işlevsel olduğu kabul edilirdi. Bu düşünce bitkilerin güçlü varlıklar oldukları fikrini doğurmuştur. Havamal’da (Yüce Kişinin Sözleri) Odin, rünlerin etkisiyle öğrenmiş olduğu bir bitki sihrinden şöyle bahseder:

Eğer biri bana zarar verecek olursa
Bir ağaç köküne rün harfleri yazarak
Bunu dileyen adama keder vereceğim,
Felaket ile karşılaşacak, ben ile değil.



29 Mayıs 2019 Çarşamba

İskandinav Runik Alfabesi #15: Pertho (Oyun)


Oynamak, oyun ve kahkahadır
oturan yüce ruhlular arasında
mutluca beraber bal likörü içilen salonda.


Pertho, gerçek anlamı bulunamayan gizemli bir rün harfidir. Çoğu araştırmacılar bir çeşit “oyun oynamak” ile ilgili olduğu kanısında hem fikir olmuştur. Bu şekilde yorumlayacak olursak eğer Pertho oyun, eğlence, mutluluk ile ilgilidir.


Oyun oynamak, İskandinav ve Germen topluluklarının gözde faaliyetlerinden biriydi. Bal likörü içilen salon düzenli aralıklarla hikayeler anlatmak, şölen vermek ve eğlenmek için kullanılan bir sığınaktı. Masa oyunları ise özellikle kehanet ile ilgili yorum yapma ya da rün harflerinden fal bakma amacıyla oynanırdı. Rün harfleri kendini keşfedişin ve bir bilgi oyununun eğlenceli bir yöntemi olarak görülüyordu.


Pertho karşınıza ters bir şekilde çıkarsa eğer bu yaşamınızdaki mutlulukta bir tıkanıklığa gireceğinize yorumlanabilir. Böyle zamanlarda kendinize iyi vakit geçirtmeye öncelik tanımalısınız.



İskandinav Runik Alfabesi #14: Eihwaz (Porsuk Ağacı)


Porsuk ağacının kaba kabuğu
alevi içinde tutar
kökünü derinlere salar, toprağa lütfeder.


Eihwaz, kelime olarak “porsuk ağacı” anlamına gelir. Futhark alfabede bulunan 24 runik harfin ikinci yarısının başlangıç harfidir. Hayat ve ölüm ağacını temsil eden dönüşüm/reenkarnasyon rünüdür. Yani bitmeyen ölüm ve yenilenişin döngüsüdür.


Porsuk ağaçları yaşlandıkça gövdesinin içi boşalır. Bu özellik ağaca gizemli bir görünüş verir. İlkel Avrupa inançlarında katı bir aurası olan porsuk ağacı mezarlık alanlara dikilirdi.


Porsuk ağacı yaza da kışa da dayanıklı daima yeşil bir ağaçtır. Bu dayanıklılığı sebebiyle ölümsüzlük kavramını temsil eder. İskandinav mitlerinde geçen Yggdrasil, dişbudak ağacı olarak bilinse de anlam olarak porsuk ağacına benzer. Yggdrasil “Dünya Ağacı”dır ve her zaman var olacağı için ebedi hayatı simgeler.


İskandinav Runik Alfabesi #13: Jera (Yıl)


Hasat zamanı mutluluk getirir
Toprak (tanrıça)
Bize parlak meyveler bahşettiğinde.


Kelime olarak “yıl” anlamına gelen Jera rünü tüm yıllık döngüden çok hasat zamanına yani tarlaların mahsül verdiği zamana değinir. Bu da dileklerinizi gerçekleştirmek için verimli bir zaman diliminde olduğunuz anlamına gelir.

Jera hagalaz, naudiz ve isa gibi üç sert anlama sahip rün harfinin arkasından gelir; soğuk ve zorlu geçen dönemin ardından bahar ve yaz ile gelen rahatlık duygusunu bize gösterir. Jera aslında “verimli mevsim” ya da “hasat zamanı” anlamına gelir. Hasat zamanı, sarf edilen çabaların doluluğa ulaştığı andır.

İskandinav inançlarında bereket ve cömertlik için tanrı Frey'e dua edilirdi. O ve kız kardeşi Freya bolluk dağıtan tanrı ve tanrıçadır. İsimleri “beyefendi” ve “hanımefendi” anlamına gelen Frey ve Freya, Vanir’in kral ve kraliçesi verimlilik tanrılarıdır. Keltler Dana ve Brigit’e, Yunanlar Demeter ve Persephone’a, İskandinavlar ise Frey ve Freya’ya bereket için dua ederdi.


Tanrı Frey toprak ile yakın ilişki içindedir. Genellikle büyükçe bir erkeklik organı taşıyor olarak tarif edilir. O, topraktan çıkan bereketin ve büyüyüşün simgesidir.


24 Nisan 2019 Çarşamba

İskandinav Runik Alfabesi #12: İsa (Buz)


Buz soğuk ve kaygandır;
mücevher gibidir ve parlar, 
işinde adildir, donmuş tarlada.


İsa, kuzey inançlarına göre tüm doğa olayları içerisindeki en düşmancası olan “buz”u simgeleyen runik harftir.

Yılın büyük bir kısmı soğuk geçen kuzeyde buz, acı veren ve habersiz gelen; toplumdan verimli toprağı, sıcaklık ve rahatlığı çalan mevsimsel bir belaydı. Buz, hazırlıksız olanı daima gafil avlamakla tehdit eden bir unsurdu.


İsa, cinsel ilişkiyi de olumsuz etkileyen bir ründür. Bu işaret cinsel iktidarsızlığa ya da soğukluğa sebebiyet verirdi. Maddi açıdan ise fakirlik, bizi hoş olan şeylerden yoksun bırakacak ürpertici buz olabilir.

Kısacası bu zorlu geçen buzul durumu kırmak için ışık ve sevginin sıcaklığı gerekir.



İskandinav Runik Alfabesi #11: Naudiz (İhtiyaç)

İhtiyaç kalbi sıkıştırır; 
fakat getirebilir yardımı ve şifayı 
eğer sesine zamanında kulak verilirse.


Naudiz, kelime anlamı olarak ihtiyaç/gereksinim olarak açıklanan rün harfidir. Baskıcı iki rün Hagalaz (dolu) ile İsa (buz) arasında olan Naudiz iki hoş olmayan “acı çekmek” ve “hareket acizliği” durumlarını eleştirir.

Naudiz bir nesne, hayvan ya da kişi yerine daha çok soyut kavramları kapsar. İskandinav ve Anglosakson inançlarında “ihtiyaç” sert ve zor bir tecrübe olarak belirtilir. Saksonlara ait edebi bir metinde “Ned bith wyrda heardost” yani “ihtiyaç içinde olmak bir insanın hayatta elde edebileceği en kötü kaderdir” yazmaktadır.

Naudiz bu gibi anlamları sebebiyle “baskıcı ve sıkıştırılmış rün” olarak anılmaktadır.

4 Nisan 2019 Perşembe

İskandinav Runik Alfabesi #10: Hagalaz (Dolu)


Dolu, taneciklerin en beyazı,
gökten aşağı döne döne iner,
rüzgar tarafından savrulur ve suya dönüşür.


Gökten yağan “dolu” anlamına gelen Hagalaz hayatımızdaki aksayışlar ve gecikmelerin habercisi olacak bir rün harfidir. Planlarınızın birden ortaya çıkacak sıkıntılar ile aksayacağı zamanları imâ eder. Özellikle o an yapmaya hazır olduğunuz planlarınızı etkiler.


Dolu, fiziksel anlamda İskandinav toplumlarının belasıdır. Köylülerin, çiftçilerin ve savaşçıların günlük hayatında, gökten düşen bu beyaz dolu taneleri bir tehlike unsuru olmuştur. Dolunun hasatı çürütecek veya denize giden bir yolculuğu engelleyecek gücü vardı.

Eski rünik şiirde (yazının girişindeki) de okuduğunuz gibi son satırında dolunun en sonunda suya dönüştüğü yazmaktadır. Sözel olarak doğru bir anlatımdır fakat anlamı daha derindir. Dolu, hayat veren güneşin doğuşu ile beraber suya dönüşür ve suyun kendisi yaşamın verimliliğinin en önemli unsurudur.


Yani, Hagalaz hayatınızda her ne kadar aksamalara sebep olursa olsun bize şansın ve şansızlığın döngüsel doğasını anlatır. Yaşadığınız yıkıcı bir olayın daha sonra nasıl bir şans kaynağı olabileceğini bize açıklar.

1 Nisan 2019 Pazartesi

İskandinav Runik Alfabesi #9: Wunjo (Sevinç)


Sevinç, hiç üzüntü bilmeyenlere gelir
kazanç ve bollukla kutsanmış olanlara
güçlü bir topluluğun üyelerine.


Wunjo rün harfi neşe ve hazzın saf halini temsil eder. Kelime anlamı “sevinç” olarak geçmektedir. Wunjo hem sade, davetsiz gelen mutluluk anı hem de yerine getirmeye çabaladığınız bir şeyin sonucuna ulaştığınızdaki doygunluk hissini yaşatır.


İskandinav toplumlarında özellikle “neşe” kavramı toplulukla anlam kazanır. Bir atasözünde denildiği gibi “paylaşılan haz; çifte katlanmış hazdır.” (Kadim Vikin İrfanı, P.R. Mountfort)

Wunjo, hayatınızdaki mutluluğun simgesidir. Bu rün sayesinde hayatınıza neşe getiren şeylerle olan ilişkiniz derinleşip daha da gelişerek olgunlaşır. Bu süreç kutsallığın ve bereketin hayatınıza geleceğinin işaretidir.



Wunjo aynı zamanda diğer rünlerle birlikte kullanılan bir “dilek rünü”dür. Genel anlamda mutluluğu çağırmak için kullanılır. Olmasını istediğiniz dilekleriniz için onunla (dileğinizle) ilgili bir nesnenin üzerine bu rünü kazıyabilirsiniz.

Sevinç rünü karşınıza ters geldiğinde hayatınızdaki neşe akışında bir tıkanıklığa gireceğinize yorumlanabilir. Tutumlarınızı değiştirin, olumlu düşünmenin aslında iyi şansı çağıracağını hatırlayın. Bu durumda en önemli şart karşılaşacağınız olumsuzluklara boyun eğmemektir.



İskandinav kültüründe neşenin toplulukla güçlendiğini belirtmiştik. Bu anlamda wunjo, “klan neşesi” olarak da tanımlanabilir. Yazının girişindeki şiire dikkat ederseniz neşeye yalnızlık içinde, insanlardan uzak kalarak sahip olunamayacağını anlayabilirsiniz. Mutluluğa “güçlü bir topluluk içinde” başkalarıyla beraber yaşayarak ulaşabilirsiniz.


Yazımızı hemen hemen her rüne harfine bir şarkı bestelemiş olan Wardruna grubu ile sonlandırıyoruz. Gelecek yazıda yeni bir rün harfi ve anlamıyla buluşmak üzere!