İskandinav
mitolojisinin pek çok farklı diyara sahip olduğunu ve bu diyarların neler
olduğunu önceki yazımda sizlerle paylaşmıştım. Bu yazımda çoğunluğun ilgisini
çeken Asgard'a bağlı Bifrost'tan ve savaş alanlarında ölen kahramanların
getirildiği Valhalla'dan bahsedeceğim.
Valhalla (Valhöll
- "val-HALL-uh" olarak telaffuz
edilir.)
"Katledilmişlerin
Salonu" anlamına gelir. Odin tarafından yönetilmektedir. Kim ki savaş
alanında can verirse ölenlerin yarısı Valkyrie'ler tarafından Odin'in sarayı
Valhalla'ya götürülürdü; diğer yarısı ise tanrıça Freya'nın köşkü Folkvangr'a
gönderilirdi. Odin'in kadın savaşçıları onun Valkyrie'leridir ve ölümsüzlük
karşılığında, savaşta hangi savaşçıların ölüp hangilerinin sağ kalacaklarına
onlar karar verirlerdi. Valhalla'da düzenlenen her ziyafette masanın başına
Odin oturur ve savaşçılar ile birlikte şarap içer, onlar ile birlikte yemekler
yerdi. Aynı zamanda Odin'in Huginn (düşünce) ve Muninn (hafıza) isimli kuzgunları
da bu masada onun omuzlarında otururdu.
Eski
Nors şiirlerinde Valhalla kalkanlar ve mızraklar ile çevrili, kurtlar ve
kartallar tarafından korunan bir yer olarak tasvir edilmektedir. Valhalla'nın
giriş kapısının dışında Glasir adında altından bir ağaç bulunur. Bu ağaç ya da
koru "tanrılar ve erkekler arasındaki en güzel" olarak tanımlanır.
Çeşitli yaratıklar da Valhalla'nın çevresinde yaşamaktadır. Örneği erkek Eikþyrnir ve keçi Heiðrún, bunlar Valhalla'nın üzerinde bulunan Læraðr ağacının yapraklarını yiyerek
beslenirler.
Pek
çok yazar Valhalla'nın Asgard'ın bir bölümü olduğunu söyler fakat Eski Nors
araştırmacıları da böyle bir şeyin olmadığını söylerler. Peki Valhalla
nerededir? Edebi kaynaklara bakılacak olursa Valhalla yeraltı dünyasının bir parçasıdır
hatta Helheim'da olduğu söylenebilir. Helheim ve Valhalla arasındaki en kesin
ayrımı Snorri Sturluson "Prose Edda" kitabında belirtmiştir. Snorri
13. yüzyıl Hıristiyan bilginlerinden biridir ve eski Nors bilgilerini derleyen
isimler arasında en önemli kişilerden biridir. Onun yazdıklarına göre savaşta
cesurca hayatını kaybedenler Valhalla'ya götürülürdü. Hastalık, yaşlılık gibi
sebeplerden ölenler ise bir dahaki dirilişlerine kadar kendilerini Helheim'da
bulur.
Bifrost: Gökkuşağı
Köprüsü (Bifröst - "BEEF-roast" olarak telaffuz edilir.)
Eski Nors mitolojisinde Aesir tanrılarının yaşadığı Asgard
diyarını biz insanların yaşadığı Midgard'a bağlayan gökkuşağı köprüsünün adıdır
Bifrost. Heimdall tarafından korunmaktadır. Yüzlerce kilometre öteyi
gece gündüz demeden bu köprü üzerinden gözetler. Kıyamet günü yani
Ragnarök geldiği zaman devler Heimdall'ın gücünü etkisiz hale getirecek ve
köprüyü geçerek tanrıları öldüreceklerdir. Aynı zamanda Ragnarök'ta Heimdall
Gökkuşağı Köprüsü'nün önünde boynuzunu üfleyerek tanrıları savaşa çağıracaktır.
Etimolojik araştırmalara göre Bifrost kelimesi
belirsiz bir kelimedir. Orijinali "Billröst" kelimesine
benzetilmektedir, anlamı da "bir anda görünüp kaybolan gökkuşağı"dır.
13. yüzyılda yazılmış olan Poetic Edda'da bu ismiyle yani "billröst"
ismi ile geçen köprünün adı Prose Edda'da "bifröst" olarak
geçmektedir. Prose Edda'ya göre köprü Heimdall'ın sarayı Himinbjörg'da biter. Bilginler Gökkuşağı Köprüsü'nün bildiğimiz Samanyolu'nu temsil ettiğini
düşünmektedirler. Pek çok bilginin dediğine göre Bifrost "parlayan
yol", "cennete giden yol" gibi anlamlara da sahiptir. Poetic
Edda'da köprünün ismi iki şiirde geçmektedir: Grímnismál ve Fáfnismál. Prose
Edda'da da Gylfaginning ve
Skáldskaparmál isimli başlıkların içinde geçmektedir.
Vikingler korkak bir şekilde ölmektense savaşta cesur bir
şekilde ölerek Valhalla'ya gitmek istemişlerdir. Onlar için Valhalla'ya
gidebilmek adeta bir ödül anlamına gelmektedir. Odin ile karşılıklı içki içerek
ziyafetin keyfini çıkaracaklarına inanırlar.
Bifrost'u ise Marvel filmlerinde pek çok defa görme
imkanımız oldu. Asgard tanrıları Odin'in izni olduğu müddetçe Heimdall tarafından
korunmakta olan köprüyü kullanarak Dünya'ya gidebilmektedirler.
Her yazıya bir şarkı koyma linkimizde ise bu hafta Judas Priest dinliyoruz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder