18 Ocak 2016 Pazartesi

İskandinav Mitleri #2: Yaratılış, Yaşam Ağacı ve Diyarlar

Ağaç kavramı her kültürde büyük bir anlama sahiptir. Ağaç tüm mitlerde, efsanelerde, yaratılış hikayelerinde yerini almış ve bugüne kadar da dinlerle birlikte anlamını korumayı başarmıştır. Dünya kültürlerinin hikayelerine baktığımız zamanda "ağaç" kavramı "yaşam" ile özdeşleştirilmiş ve anlamlar arasında benzerlikler görülmektedir. Hint geleneklerinde ruhlar yaşam ağacının dallarına konmuş kuşlar olarak sembolize edilmiştir. İbrani geleneklerinde ise yaşam ağacının meyvesi ölümsüzlük sağlamaktadır. İskandinav geleneklerinde ise yaşam ağacı yaratılışın temelini oluşturmaktadır. 


Yggdrasil (Yaşam Ağacı - Kader Ağacı)


Yggdrasil'in sembolize edilişi eski İskandinav kültürlerine dayanmaktadır ve İskandinav kozmosunun temelinde bu ağaç bulunmaktadır.  Yggdrasil "Ygg'in Atı" anlamına gelir ve buradaki -drasil- at anlamındadır;  -ygg- ise Odin'in diğer isimlerinden biridir. Aynı zamanda bilgi arayışında olan Odin dokuz gün dokuz gece bu ağaca asılı kalmıştır.


Diğer adı ile Yaşam Ağacı mitolojide dev bir ağaç olarak sembolize edilmekte ve üzerinde Dokuz Diyar'ı taşımaktadır. Yggdrasil üç devasa köke dayanmaktadır. Bir kökü Asgard'a tanrıların evine uzanmaktadır. İkinci kök buz devlerinin evi olan Jotunheim'a uzanmaktadır. Üçüncü kök ise Niflheim'ın buzdan bölgesine ve kaynayan pınar Hvelgermir'e uzanmaktadır. 


İskandinav yaratılış hikayeleri de tam bu Yaşam Ağacı'nın diyarlarından oluşmaktadır. Yaratılış hikayesinin kökleri, buzla kaplı alanlarla Niflheim'ın donmuş dünyası ile Muspell'in sıcak krallığı arasındaki iki kozmik bölge arasındaki sınır çizgisinde başlar. Bu iki bölgenin etkileşiminden ilk varlık dünyaya gelir; buzdan dev Ymir. 


Muspell'in ısısı Niflheim'ın buzunu çözmeye başladığında, kötü dev Ymir ortaya çıktı. Sonra ilk inek olan Audhumla eriyen buzdan çıktı ve içmesi için Ymir'e süt verdi. Ymir sütü içip Muspell'in sıcak havasıyla iyice terlemeye başladı. Sol kolundaki terinden iki dev daha oluştu, bir tanesi de bacaklarındaki terden oluştu. Audhumla buzu yaladığında, Buri isimli başka bir dev buzun içinden çıktı. Bu buz devler kozmosu yönetti. 

Buri'nin oğlu Bor, Bölthorn isimli devin kızı ile evlendi ve üç çocukları oldu: Odin, Vili, Ve.  Ymir etrafındaki herkese zalimce davranırdı ve Bor'un oğulları ondan nefret ettiği için onunla savaşıp koca dev Ymir'i öldürdüler. Bedenini dünyayı yaratmak için bir materyal olarak kullandılar.  Kafatasından gökyüzünü, beyninden bulutları yaptılar. Kemiklerindne kayaları yarattılar, kanından denizler ve nehirler oluştu. 

İskandinav yaratıcı tanrıları Odin, Vili ve Ve'nin nesnelere nefes verme ve canlı şeylerin şeklini değiştirme gücü vardı. Bu güçle kozmosta yeni ırklar yarattılar. Örneğin; Ymir'in etinden doğan küçük kurtçuklara benzeyen cüceleri zeki insansı yaratıklara dönüştürdüler. Daha da önemli bir çift kütüğe hayat vererek ilk erkek ve kadını yarattılar, Ask ve Embla'yı. 

İlk Erkek ve Kadın

Odin, Vili ve Ve sahilde yürürlerken, kıyıda ıslanmış bir çift kütük buldular. Üçü bu ölü ağaçlara can vermeye ama onları farklı şekilde yaratmaya karar verdiler. Kütükleri insansı şekillerde yeniden biçimlendirdiler ve onlara hayat verdiler. Odin kütüklere nefes ve hayat, Vili zeka ve duygu, Ve de onlara görme ve duyma duyusu verdi. Ask ve Embla yaşayacak yere ihtiyaç duyduklarında yaratıcıları onlara krallıklarını yani Midgard'ı kurdu. Tanrılar Ask ve Embla'ya bitkilere ve yaratıklara bakma sorumluluğu verdiler. Böylelikle kendi diyarlarını besleyebilecekleri yere yerleştiler ve insan ırkı olacak büyük aileler kurmaya başladılar. 



Dokuz Diyar

Niflheim: Sisler Diyarı
Diyarlar arasında en karanlık ve soğuk bölgedir. Ayrıca Dokuz Diyar'ın ilkidir ve Ginnungagap'ın kuzey bölgesine yerleştirilmiştir. Nilfheim diyarında sürekli kaynayan ve köpüren üç kuyu vardır ve bu kuyular Nidhug isminde büyük bir ejderha tarafından korunmaktadır.

Muspelheim: Ateşler Diyarı
 Muspelheim (eski Nors adıyla Múspellsheimr) evrenin en güneyindeki bölgedir. Muspelheim yeryüzü lavlar ile kaplı her bölgesinden alevler, kıvılcımlar çıkan sisli bir diyardır.  Muspelheim'da ateş devleri, şeytanlar ve bu diyardaki tüm yaratıkların hükümdarı olan Surtr yaşar. Nors inanışlarına göre Ragnarök yani kıyamet gününde Surtr'ın orduları tanrılara saldıracak ve onları yok etmeye çalışacaktır ve alevden kılıcı ile Freyr'i öldürecektir. 

Asgard: Aesir Tanrıların Diyarı
Hayat ağacının en üst bölgesinde yer almaktadır ve burada İskandinav mitolojisinin tanrı ve tanrıçaları yaşamaktadır. Asgard'daki erkek tanrılara Aesir, kadın tanrılara Asynjur denmektedir. Odin, Asgard'ın kralı ve Aesir tanrılarının en üst rütbelisidir. Odin, Frigg ile evlenmiştir ve böylece Frigg Asgard'ın kraliçesi olmuştur. Asgard kapılarının ardında Valhalla bulunur ve savaşta ölen tanrılar ve savaşçılar Valhalla'ya gelirler. 

Midgard: İnsanların Diyarı
Midgard (eski Nors adı ile Miðgarðr) yani "Orta Dünya" Yaşam Ağacı'nın orta bölgesinde Asgard'ın aşağısında yer almaktadır. Midgard ve Asgard "Bifrost" adındaki Gökkuşağı Köprüsü ile birbirine bağlanmıştır. Migard'ın çevresi büyük ve geçilmesi imkansız bir okyanus ile çevrilidir. 

Jotunheim: Buzdevlerinin Diyarı
Jotunheim (eski Nors adı ile Jǫtunheimr) buzdevlerinin yaşadığı diyardır. Buzdevleri Aesir tanrılarının en büyük düşmanlarıdır. Bu diyar çoğunlukla buzlarla kaplı, kayalıklarla dolu ve vahşi bir görünüme sahiptir. Jotunheim, buzdan bir dev olan Ymir tarafından yaratılmıştır. Fakat Odin kardeşleri Vili ve Ve ile Ymir'i öldürmüşlerdir. 

Vanaheim: Vanir Tanrılarının Diyarı 
Vanaheim (eski Nors adı ile Vanaheimr) Vanir tanrı ve tanrıçalarının diyarıdır. Vanir tanrıları İskandinav tanrılarının en eski kollarından biridir. Vanir tanrı ve tanrıçaları büyü ve büyücülüğün ustalarıdır. Aslında kimse Vanaheim'ın nasıl bir diyar olduğunu ve tam olarak nerede konumlandığını bilmemektedir.  Ne zaman ki Aesir ve Vanir tanrılarının savaşı biterse işte o zaman Asgard'a üç Vanir tanrısının geleceğine inanılmıştır; Njord ile  çocukları Freya ve Freyr. 

Alfheim: Elflerin Diyarı
Alfheim (eski Nors adıyla Ālfheimr) Asgard'ın sağında bulunmaktadır ve adete bir cennete benzemektedir. Buradaki elfler evrenin en güzel yaratıkları olarak nitelendirilmiştir. Elfler "Koruyucu Melek" olarak anılmıştır. Tanrı Freyr, Alfheim'ın hükümdarıdır. Elfler doğanın ve doğurganlığın ikincil tanrı ve tanrıçalarıdır. İnsanlara bilgelikleri ve büyülü güçleri ile yardım etmişlerdir. Ayrıca müzik ve sanatın da ilham kaynağı olarak bilinmektedirler.

Svartalfheim: Karanlık Elflerin Diyarı
Svartalfheim (eski Nors adıyla Svartálfr) karanlık elflerin diyarıdır. Karanlık elfler güneşten nefret ederler çünkü güneş ile temas ettikleri anda taşa dönüşürler; bu yüzden yeraltında yaşamaktadırlar. Karanlık elfler korkunçturlar ve insanlarla acı çektirirler. Pek çok inanışa göre karanlık elfler kabusların asıl sebepleridir. Geceleri uyuyan insanların yanlarına oturarak kulaklarına kötü rüyalar fısıldarlar ve böylece onları avlamış olurlar. 

Nidavellir: Cücelerin Diyarı
Nidavellir (eski Nors adıyla Niðavellir) karanlık alan anlamına gelir ve  cücelerin diyarıdır; onlar kayalıkların altında mağaralarda yaşamlarını sürdürmektedirler. Hreidmar bu diyarın kralıdır. Cüceler ustalık becerileri ile meşhurdurlar. Tüm tanrıların kutsal eşyalarını onlar yapmışlardır. Thor'un çekici, büyülü yüzük, Odin'in mızrağı bunlardan en bilinenleridir. 




Tüm diyarları üzerinde barındıran Yggdrasil yani Yaşam Ağacı mitler içinde önemini korumuştur. Öyle ki Odin bilgi için ağacı feda etmemiş; ağaç için kendini feda etmiştir. Hatta tanrılar ve toplumun diğer yöneticileri Odin ile birlikte fikir alışverişi yapmak ve önemli konuları görüşmek için Yggdrasil'in çevresinde toplanarak tanrılar meclisini oluşturmuşlardır. 

Anlatılabilecek en güzel özetli şekilde bu konuları da paylaştım sizlerle, zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Takipte kalın ^^

Týr hazır İstanbul'a gelecek bu da bir ısınma şarkısı olsun!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder