6 Temmuz 2019 Cumartesi

İskandinav Runik Alfabesi #19: Berkana (Kayın Ağacı)


Kayın ağacı meyvesiz oluşuna rağmen 
sayısız filizler çıkarır;
yapraklı dallar, tepesi süslenmiş
göğe uzanır.


Berkana doğurganlık rünü olarak bilinmektedir. Doğurganlık ve doğum ile ilgisinden dolayı Kuzey inancında kayın ağacı ile ilişkilendirilir.

İskandinav inancında doğum sancılarını hafifletmek için kullanılan ve ebelerce kutsal sayılan bir “doğum rünü”dür. Bu çağrışımların altında ismi Bercha ya da Bertha olarak bilinen kayın ağacı tanrıçası ismi vardır. Kayın ağacı tanrıçası, Toprak Ana’nın bir görünüşüdür. Yani büyük tanrıçanın kendisidir ve siz onun ellerindeyken güvendesinizdir.


Berkana rününün kayın ağacı ile ilişkisinden daha ayrıntılı bahsetmem gerekirse; bu ağaç genellikle baharda doğanın yeniden uyanışını ve yeni bir hayatın doğuşunu simgeler. Erkeklerde ve hayvanlarda verimliliği arttırmak için evlerin ve ahırların çevresine veya içine kayın ağacı fidanları yerleştirilirdi. Hatta genç erkeklere kayın ağacı dalları ile vurulurdu. Berkana burada verimlilik anlamıyla da yorumlanabilir.


Berkana runik harfi aynı zamanda herhangi bir yeni şeyi kutsamak amacıyla da kullanılır. Başarıya ulaşmak istediğiniz konuyu zihninizde canlandırarak elinizle havaya bu rünü çizebilirsiniz ya da fiziksel bir nesnenin üzerine kazıyarak niyette bulunabilirsiniz.  



İskandinav Runik Alfabesi #18: Tiwaz (Savaş)


Tiw soylu olana güven işaretidir

bulutlu gecelere yol gösterir
yanılmaz.


Tiwaz, İskandinav mitolojisinde savaş tanrısı Tyr’in isimlerinden biri olarak geçmektedir. Savaş tanrısı ile bağlantılı olan bu rün harfi hayatınızda bir “savaş”a hazır olmanız konusunda sizi uyarır. Sizin savaşçı yönünüz ile ilgilenir.


İskandinav anlatılarında Tyr/Tiwaz adalet, cesaret, onur ve kendinden daha yüksek bir gayeye kendini adamak ilkelerini içerir. Bir savaşçı olmak tam olarak disiplin ve kararlılık gerektirir. Dışarıdan gelen baskıya boyun eğmektense kendi hakikatlerimizi yaşamamız gerektiğini bize söyler.

Tiwaz rününü kendinizi güçlendirmek ya da cesaret gerektirecek bir konuda yardım istemek için kullanabilirsiniz. Anlatılanlara göre savaşçılar silahlarını kutsamak ve güçlendirmek için bu rünü kılıçlarının, baltalarının üzerine kazıyarak savaş tanrısından yardımda talep ederdi.


Tiwaz rününün isim babası olan Tyr'den kısaca bahsetmek gerekirse;

Odin'in oğlu, gökyüzü ve savaş tanrısıdır. Tanrıların en cesurudur. Haftanın ikinci günü olan Salı günü ismini Tyr'dan almıştır (Tirsdag). Cesareti ise kurt Fenrir'e göz kulak olmayı kabul etmesinden gelmektedir. Mitolojide “tek elli tanrı” olarak bilinen savaş ve adalet tanrısı Tyr hakkında daha fazla bilgi için "Onur ve Adaletin Tanrısı TYR" isimli yazımı okuyabilirsiniz!



İskandinav Runik Alfabesi #17: Sowilo (Güneş)


Güneş deniz yolcularına rehberlik eder
balıkların yunağı boyunca karşı sahile taşıyan
deniz aygırı onları karaya getirene dek.


Sowilo, güneş anlamına gelir ve Hagalaz, Naudiz ile İsa gibi olumsuz rünlerden hemen sonra gelen olumlu bir harftir. Runik alfabede kötüyü kova gücüne sahip olan önemli harflerden biridir. Sowilo, “Parlayan bir aydınlık” ve “buzun rakibi” gibi isimlerle anılmaktadır.


En büyük gök cismi olan güneş, pek çok kültür tarafından tanrısal olarak kabul edilmiştir. Her şeyin büyüyüp gelişmesini sağlayan yegâne güçtür. Güneş aynı zamanda ruhsal aydınlanma için de uygun bir semboldür. Kişisel gelişime rehberlik eden verimli, üretken gücü simgeler.

  • İskandinav mitolojisinde güneşin yaratılışı:

Odin ile erkek kardeşleri Vili ve Ve evreni yaratırken güneşi en tepeye koymuştur. Düzyazı Edda’da Snorri Sturluson güneşin yaratılışından şu şekilde bahsetmiştir:

Mundilfari adında bir adamın iki çocuğu vardı. Çocuklar o kadar güzel ve harikaydılar ki adam kızına Güneş, oğluna ise Ay adını verdi. Kızını büyüyünce Glener isimli bir adam ile evlendirdi. Ancak tanrılar bu durumdan hoşnut olmadı ve erkek kardeşi ile kızı babalarının ellerinden alıp göklere yerleştirdiler.


İskandinav Runik Alfabesi #16: Algiz (Geyik Ayağı Otu)

Geyik ayağı otu bataklıkta büyür
suda cilalanarak, vahşice yaralayarak;
kanlarını yakar, üzerine elini değdirecek olanın.



Algiz kelime anlamı olarak “geyik ayağı otu” olarak bilinen koruyucu işaret olarak yorumlanır. Bu rün harfi karşınıza çıktığında olası herhangi bir tehlikeden korunacağınızı söyler.


Hayatımızda pek çok engelle karşılaşırız ve bu engeller bize gerçek tehlikeleri gösterir. Fakat Algiz sizin görünmeyen güçler tarafından korunduğunuzu belirtir. Kötü huylu düşmanlar, doğal afetler, hastalık, şiddet ve diğer olumsuz tüm etkenlerin bu rünü taşıdığınız müddetçe size zarar vermeyeceğine inanılır.

Algiz, hem “geyik” ile hem de “ayak otu” denen sihirli bir bitki ile ilişkilidir:

  • Geyik anlamı

Bir geyiğin boynuzları ile Algiz rününün arasındaki benzerlik aynı zamanda ikisi arasındaki anlam bağını güçlendirir. Geyik ya da erkek geyik, eski İskandinav ve Germen toplulukları için iri bir hayvandı. Geyik aynı zamanda şamanların ve sihirbazların totem hayvanı olarak görülürdü. Hatta Odin’in ünvanlarından biri geyik anlamına gelen “Elgr”dir. Germen mitlerindeki eş değeri ise “Woden”dir ve Vahşi Avın Boynuzlu Lideri olarak anlamlandırılır.



  • Ayak otu anlamı

Eski zamanlarda bitkiler sihir yapma amacı ile kullanılıyordu. Eğer bir bitki fiziksel etki üretiyorsa, sihirli bir seviyede işlevsel olduğu kabul edilirdi. Bu düşünce bitkilerin güçlü varlıklar oldukları fikrini doğurmuştur. Havamal’da (Yüce Kişinin Sözleri) Odin, rünlerin etkisiyle öğrenmiş olduğu bir bitki sihrinden şöyle bahseder:

Eğer biri bana zarar verecek olursa
Bir ağaç köküne rün harfleri yazarak
Bunu dileyen adama keder vereceğim,
Felaket ile karşılaşacak, ben ile değil.



29 Mayıs 2019 Çarşamba

İskandinav Runik Alfabesi #15: Pertho (Oyun)


Oynamak, oyun ve kahkahadır
oturan yüce ruhlular arasında
mutluca beraber bal likörü içilen salonda.


Pertho, gerçek anlamı bulunamayan gizemli bir rün harfidir. Çoğu araştırmacılar bir çeşit “oyun oynamak” ile ilgili olduğu kanısında hem fikir olmuştur. Bu şekilde yorumlayacak olursak eğer Pertho oyun, eğlence, mutluluk ile ilgilidir.


Oyun oynamak, İskandinav ve Germen topluluklarının gözde faaliyetlerinden biriydi. Bal likörü içilen salon düzenli aralıklarla hikayeler anlatmak, şölen vermek ve eğlenmek için kullanılan bir sığınaktı. Masa oyunları ise özellikle kehanet ile ilgili yorum yapma ya da rün harflerinden fal bakma amacıyla oynanırdı. Rün harfleri kendini keşfedişin ve bir bilgi oyununun eğlenceli bir yöntemi olarak görülüyordu.


Pertho karşınıza ters bir şekilde çıkarsa eğer bu yaşamınızdaki mutlulukta bir tıkanıklığa gireceğinize yorumlanabilir. Böyle zamanlarda kendinize iyi vakit geçirtmeye öncelik tanımalısınız.



İskandinav Runik Alfabesi #14: Eihwaz (Porsuk Ağacı)


Porsuk ağacının kaba kabuğu
alevi içinde tutar
kökünü derinlere salar, toprağa lütfeder.


Eihwaz, kelime olarak “porsuk ağacı” anlamına gelir. Futhark alfabede bulunan 24 runik harfin ikinci yarısının başlangıç harfidir. Hayat ve ölüm ağacını temsil eden dönüşüm/reenkarnasyon rünüdür. Yani bitmeyen ölüm ve yenilenişin döngüsüdür.


Porsuk ağaçları yaşlandıkça gövdesinin içi boşalır. Bu özellik ağaca gizemli bir görünüş verir. İlkel Avrupa inançlarında katı bir aurası olan porsuk ağacı mezarlık alanlara dikilirdi.


Porsuk ağacı yaza da kışa da dayanıklı daima yeşil bir ağaçtır. Bu dayanıklılığı sebebiyle ölümsüzlük kavramını temsil eder. İskandinav mitlerinde geçen Yggdrasil, dişbudak ağacı olarak bilinse de anlam olarak porsuk ağacına benzer. Yggdrasil “Dünya Ağacı”dır ve her zaman var olacağı için ebedi hayatı simgeler.


İskandinav Runik Alfabesi #13: Jera (Yıl)


Hasat zamanı mutluluk getirir
Toprak (tanrıça)
Bize parlak meyveler bahşettiğinde.


Kelime olarak “yıl” anlamına gelen Jera rünü tüm yıllık döngüden çok hasat zamanına yani tarlaların mahsül verdiği zamana değinir. Bu da dileklerinizi gerçekleştirmek için verimli bir zaman diliminde olduğunuz anlamına gelir.

Jera hagalaz, naudiz ve isa gibi üç sert anlama sahip rün harfinin arkasından gelir; soğuk ve zorlu geçen dönemin ardından bahar ve yaz ile gelen rahatlık duygusunu bize gösterir. Jera aslında “verimli mevsim” ya da “hasat zamanı” anlamına gelir. Hasat zamanı, sarf edilen çabaların doluluğa ulaştığı andır.

İskandinav inançlarında bereket ve cömertlik için tanrı Frey'e dua edilirdi. O ve kız kardeşi Freya bolluk dağıtan tanrı ve tanrıçadır. İsimleri “beyefendi” ve “hanımefendi” anlamına gelen Frey ve Freya, Vanir’in kral ve kraliçesi verimlilik tanrılarıdır. Keltler Dana ve Brigit’e, Yunanlar Demeter ve Persephone’a, İskandinavlar ise Frey ve Freya’ya bereket için dua ederdi.


Tanrı Frey toprak ile yakın ilişki içindedir. Genellikle büyükçe bir erkeklik organı taşıyor olarak tarif edilir. O, topraktan çıkan bereketin ve büyüyüşün simgesidir.


26 Nisan 2019 Cuma

Amerika'ya Ayak Basan İlk Norveçli: Leif Erikson


Kızıl Sakal olarak nam salmış Kral Erik’in oğlu Leif bir gün efsanelerde anlatılan Norveç’i görmek istediğini babası ile paylaşır. Babasının izni ile hazırlıklara başlayıp Norveç’e gider. Norveç’e vardığında hayranlıkla etrafı gezer ve tarihleri, ataları hakkına bilgiler toplar.

Eve dönüş vakti geldiğinde gemilerini hazırlayıp adamları ile birlikte yola çıkarlar. Fakat dönüş yolculukları geldikleri kadar rahat geçmez. Aniden başlayan fırtına ile birlikte deniz kabarır, Leif ve adamları evlerinin yolunu kaybederler.

Sabaha karşı fırtına dindiğinde rotadan çıktıklarını ve bambaşka bir kara parçasına vardıklarını görürler. Geldikleri yer yemyeşil çimenlerle ve ağaçlarla kaplıymış. Hemen gemileri kıyıya yanaştırıp o yemyeşil yumuşacık çimenlere uzanıp fırtınanın yorgunluğunu atmışlar.

Günlerce adada kalıp keşifler yapan Leif, bir gün adamlarından birini aralarında göremez olmuş. Hemen kayıp arkadaşlarını aramaya koyulmuşlar fakat çok geçmeden bulmuşlar. Arkadaşları Tyker sürekli gülüyor ve kendi kendine konuşuyormuş. Leif ve arkadaşlarına çok güzel bir şey bulduğunu ve hemen onlara göstermesi gerektiğini anlatıyormuş. Bunun üzerine arkadaşları Tyker’i meraklı bi şekilde takip etmeye başlamışlar.

Tyker onları alabildiğine geniş üzüm bağları ile dolu bir yere getirmiş. İzlanda ve Grönland’da yetişmeyen bu meyveyi görünce hepsi çok şaşırmış. Leif, babasının yanına dönerken halkına mutlaka bu meyveden götürmesi gerektiğini arkadaşlarına anlatmış ve üzümleri gemiye yüklemeye başlamışlar.

Adadan dönüş vakti geldiğinde Leif “Üzüm bağlarıyla dolu bu yerin adı Vinland olacak.” diyerek adanın ismini Üzüm Diyarı (Vineland) koymuş. Aradan uzun yıllar geçmiş; Vinland şarkılara ve efsanelere konu olmuş. Bazı meraklı bilgeler ise bu kara parçasının nerede olabileceğini araştırmaya başlamış ve en sonunda Vinland’in Amerika Kıtası’nın batı kıyısında bulunan bir ada parçası olduğunu keşfetmişler. Böylece Leif Erikson, Amerika’ya ayak basan ilk Norveçli olmuş ve her yere onun heykelleri dikilmiş.



Viking Masalları kitabından faydalanılarak özeti çıkartılmıştır.

24 Nisan 2019 Çarşamba

İskandinav Runik Alfabesi #12: İsa (Buz)


Buz soğuk ve kaygandır;
mücevher gibidir ve parlar, 
işinde adildir, donmuş tarlada.


İsa, kuzey inançlarına göre tüm doğa olayları içerisindeki en düşmancası olan “buz”u simgeleyen runik harftir.

Yılın büyük bir kısmı soğuk geçen kuzeyde buz, acı veren ve habersiz gelen; toplumdan verimli toprağı, sıcaklık ve rahatlığı çalan mevsimsel bir belaydı. Buz, hazırlıksız olanı daima gafil avlamakla tehdit eden bir unsurdu.


İsa, cinsel ilişkiyi de olumsuz etkileyen bir ründür. Bu işaret cinsel iktidarsızlığa ya da soğukluğa sebebiyet verirdi. Maddi açıdan ise fakirlik, bizi hoş olan şeylerden yoksun bırakacak ürpertici buz olabilir.

Kısacası bu zorlu geçen buzul durumu kırmak için ışık ve sevginin sıcaklığı gerekir.



İskandinav Runik Alfabesi #11: Naudiz (İhtiyaç)

İhtiyaç kalbi sıkıştırır; 
fakat getirebilir yardımı ve şifayı 
eğer sesine zamanında kulak verilirse.


Naudiz, kelime anlamı olarak ihtiyaç/gereksinim olarak açıklanan rün harfidir. Baskıcı iki rün Hagalaz (dolu) ile İsa (buz) arasında olan Naudiz iki hoş olmayan “acı çekmek” ve “hareket acizliği” durumlarını eleştirir.

Naudiz bir nesne, hayvan ya da kişi yerine daha çok soyut kavramları kapsar. İskandinav ve Anglosakson inançlarında “ihtiyaç” sert ve zor bir tecrübe olarak belirtilir. Saksonlara ait edebi bir metinde “Ned bith wyrda heardost” yani “ihtiyaç içinde olmak bir insanın hayatta elde edebileceği en kötü kaderdir” yazmaktadır.

Naudiz bu gibi anlamları sebebiyle “baskıcı ve sıkıştırılmış rün” olarak anılmaktadır.

4 Nisan 2019 Perşembe

İskandinav Runik Alfabesi #10: Hagalaz (Dolu)


Dolu, taneciklerin en beyazı,
gökten aşağı döne döne iner,
rüzgar tarafından savrulur ve suya dönüşür.


Gökten yağan “dolu” anlamına gelen Hagalaz hayatımızdaki aksayışlar ve gecikmelerin habercisi olacak bir rün harfidir. Planlarınızın birden ortaya çıkacak sıkıntılar ile aksayacağı zamanları imâ eder. Özellikle o an yapmaya hazır olduğunuz planlarınızı etkiler.


Dolu, fiziksel anlamda İskandinav toplumlarının belasıdır. Köylülerin, çiftçilerin ve savaşçıların günlük hayatında, gökten düşen bu beyaz dolu taneleri bir tehlike unsuru olmuştur. Dolunun hasatı çürütecek veya denize giden bir yolculuğu engelleyecek gücü vardı.

Eski rünik şiirde (yazının girişindeki) de okuduğunuz gibi son satırında dolunun en sonunda suya dönüştüğü yazmaktadır. Sözel olarak doğru bir anlatımdır fakat anlamı daha derindir. Dolu, hayat veren güneşin doğuşu ile beraber suya dönüşür ve suyun kendisi yaşamın verimliliğinin en önemli unsurudur.


Yani, Hagalaz hayatınızda her ne kadar aksamalara sebep olursa olsun bize şansın ve şansızlığın döngüsel doğasını anlatır. Yaşadığınız yıkıcı bir olayın daha sonra nasıl bir şans kaynağı olabileceğini bize açıklar.

1 Nisan 2019 Pazartesi

İskandinav Runik Alfabesi #9: Wunjo (Sevinç)


Sevinç, hiç üzüntü bilmeyenlere gelir
kazanç ve bollukla kutsanmış olanlara
güçlü bir topluluğun üyelerine.


Wunjo rün harfi neşe ve hazzın saf halini temsil eder. Kelime anlamı “sevinç” olarak geçmektedir. Wunjo hem sade, davetsiz gelen mutluluk anı hem de yerine getirmeye çabaladığınız bir şeyin sonucuna ulaştığınızdaki doygunluk hissini yaşatır.


İskandinav toplumlarında özellikle “neşe” kavramı toplulukla anlam kazanır. Bir atasözünde denildiği gibi “paylaşılan haz; çifte katlanmış hazdır.” (Kadim Vikin İrfanı, P.R. Mountfort)

Wunjo, hayatınızdaki mutluluğun simgesidir. Bu rün sayesinde hayatınıza neşe getiren şeylerle olan ilişkiniz derinleşip daha da gelişerek olgunlaşır. Bu süreç kutsallığın ve bereketin hayatınıza geleceğinin işaretidir.



Wunjo aynı zamanda diğer rünlerle birlikte kullanılan bir “dilek rünü”dür. Genel anlamda mutluluğu çağırmak için kullanılır. Olmasını istediğiniz dilekleriniz için onunla (dileğinizle) ilgili bir nesnenin üzerine bu rünü kazıyabilirsiniz.

Sevinç rünü karşınıza ters geldiğinde hayatınızdaki neşe akışında bir tıkanıklığa gireceğinize yorumlanabilir. Tutumlarınızı değiştirin, olumlu düşünmenin aslında iyi şansı çağıracağını hatırlayın. Bu durumda en önemli şart karşılaşacağınız olumsuzluklara boyun eğmemektir.



İskandinav kültüründe neşenin toplulukla güçlendiğini belirtmiştik. Bu anlamda wunjo, “klan neşesi” olarak da tanımlanabilir. Yazının girişindeki şiire dikkat ederseniz neşeye yalnızlık içinde, insanlardan uzak kalarak sahip olunamayacağını anlayabilirsiniz. Mutluluğa “güçlü bir topluluk içinde” başkalarıyla beraber yaşayarak ulaşabilirsiniz.


Yazımızı hemen hemen her rüne harfine bir şarkı bestelemiş olan Wardruna grubu ile sonlandırıyoruz. Gelecek yazıda yeni bir rün harfi ve anlamıyla buluşmak üzere! 





14 Mart 2019 Perşembe

İskandinav Runik Alfabesi #8: Gebo (Armağan)


Bir armağan geri döner verene
büyüklük ve onur ile; yardımcı olur armağan
yüreklendirir hiçbir şeyi olmayanları.


Gebo rün harfi bir hediyeyi ya da ister mal için ister zaman, enerji, sevgi için bir takas eylemini temsil eder. Size cömertçe ve fazla bir beklentiniz olmadan vermeyi öğütler. Eğer hediyeyi verirken karşımızdaki kişinin bize borçlu kaldığını düşünürsek o zaman neyi hediye etmiş oluruz? Bu yüzden hediyenin en önemli özelliği boyutu veya değeri değil arkasındaki veriliş niyetidir.


Pagan inançlı Kuzey dünyasında önemli bir gelenek olan hediye verme eyleminin arkadaşlık ve topluluk bağlarını geliştireceğine inanılırdı. Onlara göre cömertlik sahip olunabilecek en asil erdemdir.

İskandinav toplumlarında yaşamış olan insanlar tanrılarına kurban sunmayı onların kendilerine armağan ettikleri hasatlar, olanaklara karşılık olacak birer armağan olarak benimsemişlerdir.


Aesir ve İskandinav inançlarına göre Vanir tanrı ve tanrıçaları insanlığa verdikleri armağanlar konusunda oldukça cömertlerdir. Doğadaki ve yaşamın içindeki tüm bereket onların diyarlarından akmaktadır. Odin ve erkek kardeşleri Vili ve Ve insanlığa nefes, kan ve duyuları armağan etmiştir. Odin’in kendisi insanlığa rünleri armağan ederken çok büyük fedakârlıklarda bulunmuştur. (Odin’in Runik alfabesi keşfi hakkındaki yazımı buradan okuyabilirsiniz.)

Gebo, erkek ve kadın arasındaki cinsel enerjilerin değiş tokuşuna derinden bağlıdır ve bu nedenle kutsal evlilik yeminlerini ve cinsel ilişkinin kuvveti ile ilgili büyüleri derinden yönetir. 


Ayrıca Gebo, ters çevrilemeyen bir rün harfidir. Bu sebeple olumsuz herhangi bir anlamı yoktur.


27 Şubat 2019 Çarşamba

İskandinav Runik Alfabesi #7: Kenaz (Meşale)


Meşaleyi alevinden tanırız
aydınlık ve ışık getirir
soylu nefsler nerede toplandı ise.


Kenaz (ᚲ) runik harfinin kelime anlamı “meşale” olarak geçmektedir. Çam meşalesi olarak bilinen bu rün nesnel anlamda bir odayı veya dış mekanı aydınlatmak için kullanılan bir araçtır. Işık / aydınlatış kavramlarını destekleyen bir semboldür. 


Kenaz rününün meşale anlamı zihni de simgeler. Bilgi açısından aydınlanmayı, doğruluk arayışını ve becerileri de tetikleyen semboldür. Ruhsal anlamda ise içimizdeki ruhun parlaklığını temsil eder. Eğer kenaz rününü üzerinizde taşıyorsanız size zarar verebilecek kötülüklere karşı bir adım öndesiniz demektir. Koruyucu bir ründür.

Yüce Kişinin Sözleri olarak Odin’in söylemlerinin geçtiği Havamal sagasında Odin’in kenaz rünü ile bağlantılı şu sözleri, meşalenin zihni aydınlatma anlamına değinmektedir:

Alevler bir kütükten diğerine sıçrar,
ateş ateşi alevlendirir;
bir insanın zekası sözlerinde gözükür,
aptallığı sessizliğinden belli olur.


Kişisel anlamında kenaz, arkadaşlık ve sevgi kavramları ile ilgilidir. Aşık olduğunuz kişiyi meşaleniz ile aydınlatmaya yorulabilir. Birliktelikten çok aradaki sevgi yoğunluğunu ifade eder. Meşalenin ateşi ne kadar yoğun ise ışık o kadar parlaktır.


Bu gibi anlamlara bakıldığı zaman kenaz rünü alfabedeki en olumlu anlama sahip harf olarak görülmektedir. Fakat bir şekilde kenaz rünü karşınıza ters olarak çıktığında; meşale ateşinin yok edici, ısırıcı yönü ile karşılaşabilirsiniz. Kendinizi bitkin ve mutsuz hissettiğinizde hayatınızı önceden aydınlatmakta kullandığınız meşalenin artık sizin için olumlu bir yönü kalmadığını anlayabilirsiniz. Bu yüzden başka bir aydınlatış kaynağı bulmalısınız. Belki de bulduğunuz yeni bir ışık hayatınıza aydınlığı geri getirecektir.

Bu yazımızı da Wardruna'nın kenaz rün isimli parçası ile bitirelim. (Kenaz, diğer adı Kauna'dır. Bu isim Proto-Germen anlatılarda geçmektedir.)


21 Şubat 2019 Perşembe

İskandinav Runik Alfabesi #6: Raido (Sürüş/Yolculuk)


Binicilik kolaydır kahramanlara
bir salonda; daha zordur güçlü bir ata binmek 
millerce yollarda ağır adımlarla ilerleyen.


Raido ( ᚱ ), hareket ve hareket gücünü temsil eden runik harftir. Kelime anlamı olarak “sürüş” eyleminden bahseder. Bu anlamıyla seyahat veya macera gibi anlamları da çağrıştırır. Sürüş anlamıyla ilgili mitolojik bir göndermeyi Odin’in sekiz bacaklı atı için düşünebiliriz. Sleipnir isimli bu at, Odin’i Dünya Ağacı Yggdrasil’in köklerine kadar götürürdü.


Daha derin anlamda ise hayat yolculuğumuzu ve bu yolculukta kullanacağımız yolları sembolize eder. Aynı zamanda kendi haklarımız ve karşımızdakilerin hakları arasındaki saygı dengesini öğretir.

İskandinav toplumları gelenekleri gereği oturmaya pek elverişli değildi. Bir şekilde dünyayı keşfetmeye çalışırlardı. Bu yüzden Raido, Kuzeylilerin gemi yolculuğu yapmalarına da ışık tutan bir ründür. İster kadın ister erkek, risk alıp yeni imkanlar yaratabilecekleri yerler keşfetmek için uzun bir maceraya çıkmalıdır.


Raido ayrıca hayvan olan “at”a verilen önemden de bahseder. Vikinglerde at, göçebe hayat içerisine önemli bir taşıma aracı olarak kabul edilmiştir. Bu araç ile uzak mesafelere kolaylıkla gidebiliyorlardı. Mistik anlamda ise atlar seçilecek yolu bulmakta kullanılmaktaydı. Bu sebeple at, en değerli evcil hayvanlardan biri olarak kabul görmüştür.

Yazımı burada bitirirken şunları söylemek istiyorum. Eğer rünleri anlamak ve öğrenmek istiyorsanız mutlaka runik şiirleri okuyun. Her rün size kendi anlamını şiirler içinde gösterecektir. Wardruna'dan bu rünle ilgili parçayla sizlere veda ediyoruz. Önümüzdeki hafta yeni yazıda görüşmek üzere!

Güncel bilgiler için instagram bloğumuzu takip etmeyi unutmayın! => NORDİKLOPEDİ



13 Şubat 2019 Çarşamba

İskandinav Runik Alfabesi #5: Ansuz (Odin)


Ağızdır sözün kaynağı 
bilgelere bilgelik ve danışmanlık getirir.
bilge olmayanlara umut, ilham ve bereket sağlar.

Ansuz, sembolleri anlamlandırırken karşımıza çıktığında söyleyecek bir “söz”ümüzün olduğunu belirtir. Kendimizi nasıl ifade ettiğimiz ve hayatımızın merkezindeki mesajlar ile ilgilidir. Söyleyecek çok şeyimiz olabilir; fakat öncesinde derin bir nefes alıp kendimizi toparlamamız gerekir. Çünkü Ansuz rünü sözden çok sözü nasıl söyleyeceğimiz ile ilgilidir. Söyleyeceklerimiz ağzımızdan bir kez çıkacağı için dikkatli konuşmalıyız.


Ansuz’u görselleştirmeye çalıştığımızda karşımıza Odin çıkmaktadır. Odin’in yüzü bize doğru dönüktür ve bilgelik gözü yanmaktadır. İki kuzgun omuzlarına türemiştir ve iki kurt ayaklarının dibinde oturmaktadır. Bu görselleştirmeyi ilk okuduğum anda aklıma Vikings dizisinin 2.sezon tanıtım fragmanı geldi. Eğer bloğumdaki eski yazılarıma göz attıysanız Vikings dizisi ile mitoloji tanrıları arasındaki benzetmelerle ilgili olanı görmüşsünüzdür. 2. Sezon tanıtım fragmanında Ragnar karakteri de bu şekilde görselleştirilmişti.


İskandinav yaratılış mitinde Odin, ilk insan Ask ve Embla’ya hayat nefesini üfleyerek varoluşun asıl kaynağını hediye etmiştir. Odin’in varlığı size ve çevrenizdekiler için bilgelik ve vahiy kaynaklarını işaret eder. Size düşen ise bu işaretlere dikkatlice odaklanmak ve fısıltılara kulak vermektir.

Ansuz rünü karşımıza ters geldiğinde karşılıklı iletişimlerimizde sıkıntılar yaşayacağımız anlamına gelir. Bu yüzden hayatınızda ne olursa olsun ayrıntılara dikkat edin ve konuştuğunuz kadar karşınızdakinin de sözlerine kulak verin. Odin’in size söyleyeceği şeyleri işitmek için ufkunuzu açın ve hür dikkat doğayı dinleyin...


6 Şubat 2019 Çarşamba

İskandinav Runik Alfabesi #4: Thurisaz (Dev)


Dev sebep olur kadınların hastalanışına
kötü şans kimseyi mutlu etmez


Thurisaz (  ) sembolü düz şekilde karşınıza çıktığı zaman hayat düzeninizde bir takım aksamaların meydana geleceğine veya size acı verecek sıkıntılı bir sürece girebileceğinize yorumlanabilir. Güvendiğiniz, tutunduğunuz dayanaklarda sarsıntılar yaratacak sıkıntılar ile ilgilidir.



Bu rün harfinin kelime olarak ilk anlamı “dev”dir. Daha sonra Hristiyanlaşarak “diken”e evrilmiştir. Dev anlamı İskandinav efsanelerinde devlerin sürekli sıkıntı çıkaran, huysuz yaratıklar olarak tasvir edilmesinden gelir. Bu anlamda Thurisaz harfine denk gelen bir kişi büyük zorluklar yaşayabilir, hatta kendini zulme uğramış hissedebilir.

Çoğu zaman Thurisaz evde ya da işte size karşı engelleyici kimseler olduğunu da ifade edebilir. Devler geleneksel anlamda karmaşa etkenleri yaratan, kötü huylu ve bilinçsiz güçlerdir. Dolayısıyla yaşayacağınız sıkıntılar da hak edilmemiş ya da adil olmayan türden olabilir. Eski zamanlarda bu rün harfi kurbanlarına kötü şans getirmesi için kara büyü olarak kullanılmaktaydı.



Thurisaz özellikle kadınlar için tehlikeli bir semboldür. Kadınların karşılaştıkları bazı sağlık sorunlarına işaret edebilir. Bir kadın olarak yaşadığımız adet düzenindeki aksamalara, cinsel hayatımızla ya da doğurganlıkla ilgili  sorunlara yorulabilir ve bu durumlar için tıbbi tedaviye başvurmak zorunda kalabiliriz.

Eski Futhark alfabenin üçüncü harfi olan Thurisaz rününün bir de “diken” anlamı vardır. Bu anlamı eski İngiliz rünik şiirine dayanmaktadır. Volsunga Sagası’nda Odin, bir uyku dikeni kullanarak Valkyrie Bryndhild’i bir çeşit sihir ile komaya sokmuştur. Bu hikaye orijinal “Uyuyan Güzel” mitini doğurmuştur. Bir bakire, çevresi dikenlerle sarılı bir şekilde uykuya dalmıştır taa ki bir kahraman gelip onu kurtarana dek. Bu anlamıyla da Thurisaz rününün kadınlar için ne kadar zararlı olabileceğini anlamış oluyoruz.


Unutmayın ki her rün okuyucusunda anlam kazanır, siz de rünik şiirleri okurken hissetikleriniz ve anlamlandırdıklarınızı göre yorumlayabilirsiniz.

23 Ocak 2019 Çarşamba

İskandinav Runik Alfabesi #3: Uruz (Dayanıklılık)


Yaban öküzünün büyük yüksek boynuzları
onlarla boynuzlar, acımasız savaşçı
yere vurur ayağını cesurca kırlarda.


Kehanet sırasında attığınız çubuklar içerisinde Uruz (  )sembolü karşınıza düz olarak çıkıyorsa bir meydan okuma ile karşılaşacağınız anlamına gelmektedir. Bu sembol sizi güçlü bir mücadele içerisine gireceğiniz konusunda uyarır. Aşılması zor bir meydan okuma ile karşılaşabilirsiniz fakat bu meydan okuma hayata karşı ne kadar sağlam durduğunuzu ölçmenize yardımcı olacaktır. Yani sizin için her ne kadar acı verici olsa da kişisel gelişiminiz için gerekli olacak bir meydan okuma ile karşılaşabilirsiniz. Bu yüzden karşınıza çıkacak olan zorluklara karşı güçlü bir tavır sergilemelisiniz.


Çubukları attığınız anda Uruz sembolünü ters bir şekilde görürseniz karşınıza çıkacak güçlükleri kabullenmekte zorluk yaşayacağınız anlamına gelir. Sizi hayat mücadelenizde acı bir yenilginin beklediğini söyleyebiliriz. Uruz sembolü aslında tam da hayatımızın içinde olan bir tılsımdır. Tüm yaşantımız boyunca başımıza gelecek olan şeyler bazen bizi çok zorlayacak bazen ise üstesinden geleceğiz.


Şimdiye kadar Uruz’un sadece “meydan okuma” anlamına değindim. Sembolün bir de “yaban öküzü” anlamı vardır. Bu anlam ise İskandinav yaradılış mitlerine dayanmaktadır. Uruz’un bu anlamı biraz da bir önceki yazım olan Fehu (sığır) arasındaki zıtlıkta gizli.

Sığır ve yaban öküzünün karşıtlığı birinin evcilleştirilmiş diğerinin ise evcilleştirilememiş olmasından kaynaklanır. Bu buz ile ateş arasındaki ilişkiye benzer. Fehu, yaradılış hikayelerinde geçen buzu yalayarak eriten ve böylece bir dev olan Buri'nin doğmasına sebep olan Audumla ile ilişkilendirilebilir. Dolayısıyla Fehu sıcak, doğurgan ve besleyici iken Uruz doğaya meydan okuyan bir güçtür.


Her ne kadar Uruz size tehlikeli bir sembolmüş gibi gözükse de yaban öküzü anlamı ile ilgili olan kehaneti onun önemli bir anlamına değinir. Eski İskandinav kültüründe yaban öküzü genç erkeklerin, kendi erkekliklerini kanıtlayabilmeleri için savaştıkları bir düşmandı. Öküzü deviren bir erkek gerçek bir erkek olarak kabul edilirdi. Bu gelenek ile Uruz’un yiğitlik anlamına geldiğini de söyleyebiliriz.



Biz asla düşmanlarımızın silahından kaçmayacağız; aksine onların silahlarına katlanacağız.
 – Hjalmar, Hervarar saga ok Heidreks.

9 Ocak 2019 Çarşamba

İskandinav Runik Alfabesi #2: Fehu (Bereket)


Zenginlik rahatlık sağlar,
ancak fallara umut bağlayanlar ile onu paylaşmak zorundasın
tanrıların önünde yargılanmadan önce



Fehu ( ᚠ ), bereket ve bolluk anlamına gelen runik harftir. Zenginlik için akla gelen ilk rune harfi olarak fehu; servet, mal, mülk sahibi olma ve şansı işaret eder. Aynı zamanda bereket tanrıçası Freya ile ilişkili rune harfidir. Kehanette bulunduğunuz çubukları attığınız zaman fehu harfini görürseniz bu beklenmedik bir paraya veya maddi şansı işaret eder.


İlk zamanlarda fehu’nun orijinal anlamı sığır olarak geçiyordu. Sığır, hem etinden hem derisinden hem de sütünden faydalanılarak birçok gıda ve yaşam ihtiyacını karşıladığından dolayı göçebe yaşam süren İskandinavlar için bir zenginlik kaynağıdır.

Fehu harfi aynı zamanda altını ve madeni parayı da çağrıştırmaktadır. Bu harfin kehanet sırasında karşınıza çıkması zaman içerisinde para sahibi olabileceğinizi gösterir. Ancak inanışlara göre para biriktirmenin uğursuz olabileceği de belirtilmektedir. Odin’in Havamal’daki bir sözünde şöyle söylemektedir: “Para, insandan maymunlar yaratır!” (P.R.Mountfort – Kadim Viking İrfanı) Para şehveti insanları birbirine düşürebilir, sosyal yapıyı bozabilir ve kişisel çıkarları ortaya çıkarabilir. Yanlış yollarla biriktirilen para üzerine lanet çekebilir. Bu anlamda fehu her ne kadar kazancı işaret etse de bireyin kendi sahip oldukları tarafından başına bela gelebileceğini de işaret eder.



Çubukları dağıtırken fehu işareti karşımıza ters bir şekilde çıkarsa hayatınızdaki bereket akışında bir tıkanıklığa, yoksulluğa ve mahrum kalışa işaret eder. Bir önceki yazımda da bahsettiğim gibi runik harf ters olarak karşımıza gelirse orijinal anlamının tersini düşünmemiz gerekir.

Wardruna grubunun bu rune harfi ile aynı isimli bir şarkısını aşağıya bırakıyorum. Grubun şarkıları artık sizin için daha anlamlı olacak, çünkü neredeyse her rune harfine gönderme yaptıkları bir şarkıları mevcut. 

Başka bir ayrıntı vermem gerekirse Vikings dizisinin 1. Sezon 4. Bölümünde Ragnar ve tayfası ilk büyük vurgunlarını İngiltere’ye yelken açtıklarında Kral Aelle’ye ait bir kentte yapmışlardı. Bu vurgun esnasında arkada Wardruna’nın Fehu şarkısı çalıyordu. Bu vurgun ile büyük bir kazanç elde etmişlerdi.



2 Ocak 2019 Çarşamba

İskandinav Runik Alfabesi #1: Futhark Alfabesi

Eski Futhark Runik alfabe, geleneksel Kuzey Avrupa kültürlerine özgüdür ve orjinalinde 24 harf barındırmaktadır. Bu 24 harf İskandinav dünyası mitolojisinin kapılarını açan birer anahtar değerindedir. Her bir rune antik İskandinav mitinde yer alan efsanelere, masallara ve olaylara çağrışım yapar. İşte bu efsanelerin sembolleşmiş hali günümüze dek ulaşabilen runelerdir.

İskandinavya’da tüm tanrıların en yükseği olarak kabul gören Odin, Futhark runik alfabenin kaşifi ve efendisidir. Neden mi? Çünkü anlatılan mitlere göre runeler, Dünya Ağacı yani Ygddrasil’in soyundan gelir ve Odin bu alfabeyi Mimir’in kuyusundan çekebilmek için pek çok acıya katlanarak fedakarlıkta bulunmuştur. Daha önce Tanrıların Tanrısı : Odin yazımda da bahsettiğim gibi kendisi, kuyudan bir yudum su içip bilgelik kazanabilmek için Mimir’e bir gözünü feda etmişti. Runik alfabeye ise yine aynı kuyuya baş aşağı asılı 9 günün ardından ulaşabilmiştir. İşte bu yüzden runelar Odin’in zor kazanılmış bilgeliğinin sembolleridir ve runik alfabeyi yorumlayıp kehanette bulunmak isteyeceğimiz zaman Odin bizden de fedakarlıkta bulunmamızı isteyecektir. Tabii bu bir ağaca kendimi asmak değildir.

Runelerin anlamları: 


Runelar anlam olarak eylemlerimizin rehberi olan, felaketlerden bizi kurtaran, bizi güçlendiren, bizleri mal mülk sahibi yapan ve bize iç huzur veren sihirli aletler olarak tanımlanabilir. Eddalar, rune harflerini Vikinglerde sihirli bir alfabe, temsil ettiklerini kutsamak veya lanetlemek gibi kudretleri çağıracak güce sahip kabartmalar olarak belirtir.

Runik harflerin en eskisi Futhark alfabesidir. Bu isim alfabenin ilk altı harfinin seslerinden oluşmaktadır.

Fehu – Urox – Thurisaz – Ansuz – Raido – Kennaz




Bu işaretlerin çoğu birbirine karşıt anlamlar da taşıyabilir. Yani runik bir kehaneti okuma sırasında rune işareti ters bir şekilde karşımıza çıkarsa bu o harfin karşıt anlamını, karanlık anlamını değerlendirmek durumunda olduğumuzu gösterir. Fakat bu alfabe içerisinde 9 tane ters çevrilemeyen rune harfi vardır. Bunlar yukarıdan aşağıya / aşağıdan yukarıya bakıldıklarında aynı görünürler.

Runik şiiri yorumlamak:


Runik şiirler ilk bakışta anlaşılması zor gibi görünürler fakat yoğunlaştıkça bilgeliğine ulaşabilir. Runik şiirlerin ilk satırı bize rune harfinin ismini tanıtır. Peşinden gelen diğer iki satır ise runik harfin anlamını öğrenebilmemiz için bize geleneksel bazı bilgiler verir. Aşağıda size runik şiirden birkaç kıta örnek vereceğim:
Zenginlik rahatlık sağlar,
ancak fallara umut bağlayanlar ile onu paylaşmak zorundasın
tanrıların önünde yargılanmadan önce.

Bir armağan geri döner verene
büyüklük ve onur ile; yardımcı olur armağan
yüreklendirir hiçbir şeyi olmayanları.

Hasat zamanı mutluluk getirir
toprak tanrıça
bize parlak meyveler bahşettiğinde.

Charles W. Dunn’ın yapmış olduğu araştırmada bu şiirlerle ilgili şöyle bir açıklama yer almaktadır: “Hristiyanlık öncesi İskandinav şairin rolü bir şaman, bir kabile kahininin rolü gibiydi. Şiirin sihirli sürecini denetleyebilişi vasıtası ile şair bilgeliği keşfetsin ve gözler önüne sersin diye beklenirdi.” (Kaynak: P.R.Mountfort - Kadim Viking İrfanı)

Futhark alfabesini ve runeleri anlamlandırdığımız bu yazıdan sonra gelecek haftalarda her bir rune harfini ele alacağımız yazılar gelecek. Olabildiğince anlamaya ve anlamını kavramaya çalışacağız. Takipte kalın!

instagram sayfamı da takip ederek güncel bilgilere ulaşabilirsiniz: instagram/nordiklopedi