Yule (Jól / yoh-l olarak telaffuz edilir) günü Kuzey Avrupa
halkları tarafından kutlanan bir kış festivalidir. Pagan inanca sahip olan
Vikingler de tanrılarını onurlandırmak için bu günü belli ritüeller ve
şölenlerle kutlar.
İskandinavya yarımadasındaki Yule kutlamaları,
Hristiyanlıktan çok daha öncelerine dayanmaktadır. Hatta günümüzdeki çoğu Noel
gelenekleri Vikinglerden gelen eski ritüellere dayanmaktadır. Bu ritüellerin
bazılarını yazının devamında okuyabilirsiniz. Wikipedia’da Hıristiyanlığın
yayılması ile birlikte Yule adı 11. yüzyıldan sonra İngilizcede Noel anlamında
da kullanılmaya başlandığından bahsedilmektedir.
Yule kutlamaları Winter Solstice (Kış Gündönümü) ile
Jólablót (Noel Kurbanı) günleri arasında yapılmaktadır. Araştırdığım metinlerde
farklı tarihler belirtilse de bence, en uzun gece olarak bildiğimiz 21 Aralık
günü kutlanmaktaydı. Çünkü güneşin yeniden doğup yükselerek dönmeye başlayacağı
zaman İskandinavya’da yaşayan insanlar için kutlama yapılacak bir gün olarak
kabul görmüştür. Bu da 21 Aralık gündönümünü akıllara getiriyor. Bazı
kaynaklarda ise 12 Aralık veya 12 Ocak tarihlerinde kutlandığına değinilmiştir.
Kutlamalar 3 gün önce başlar ve bu süre boyunca devam eder.
Bir bütün olarak Yule kutlamalarında ön plana çıkan en
önemli özellik “içmek”tir. İçki kutlamaların en önemli parçasını
oluşturmaktadır. İçmenin yanı sıra ziyafetler, şölenler, oyunlar ve şarkılar da
kutlamalarda ön plandaydı. En önemlisi ise tanrılara ve diğer doğa güçlerine
kurbanlar sunulmasıydı.
Günümüze dek varlığını sürdüren Yule gelenekleri:
Yeni yılda daha verimli hasatlar verebilmek için halk,
bereket ve çiftçilik tanrısı Freyr’e büyük besili bir domuz kurban ederlerdi.
Daha sonra bu kurbanın eti pişirilip yenerek kutlamalara lezzet verilirdi. Bu
gelenek günümüz İskandinavya’sındaki “Noel Jambonu”nun kökenini
oluşturmaktadır.
Bir başka gelenek ise çoban ya da porsuk ağacının dalları
ile süslenmiş büyük meşe kütüğünden hazırlanan Yulelog’tur. Yulelog, üzerine
runelerin oyularak gelecek yıl için isteklerde bulunulan bir dilek ağacı olarak
belirtilmektedir. Vikingler giyecek parçaları, tanrıların küçük heykelleri,
taşlar ve ağaç dallarına oydukları runeler ile Yulelog’u süslerlerdi. Bu
gelenek ise günümüzdeki yılbaşı ağacı ve süslemelerini anımsatmaktadır.
Tanıdık geleneklerden bir diğeri ise Yule Keçisi’dir. Yule
Keçisi, en eski İskandinav Noel sembollerinden biridir. Kökeni iki keçi
tarafından arabası sürülen şimşek tanrısı Thor’a dayanmaktadır. Eski
geleneklere göre çocuklar keçi derisinden elbiseler giyerek kapı kapı gezip
şarkılar söyler ve karşılığında yiyeceklerle ödüllendirilirlerdi. Ayrıca Yule
Keçisi ile Thor’un halkına hediyeler dağıttığına da inanılırdı. Bu bahsettiğim
olay da kafalarda Noel Baba imgesini canlandırıyor. Farklı kaynaklarda Noel
Baba’nın kökeninin tanrı Odin’e dayandığından da bahsedilmektedir.
21 Aralık gecesi güneşi selamlayacağımız günlerin gelişini
kutlamak için siz de içkilerinizi hazırlayın ve kutlamalara başlayın. Skål!
İskandinav halkın kullanmış olduğu takvim ve ayların
önemleri ile ilgili yazımı da okumanızı tavsiye ederim. Şöyle alalım sizi
: Eski İskandinav Toplumlarının Kullanmış Olduğu Takvim ve Aylar